InsideEVs Türkiye olarak geçtiğimiz haftalarda aldıkları yatırım ile birlikte oldukça ses getiren yerli otomobil üreticilerimizden Amperino ile gerçekleştirdiğimiz röportajımızla karşınızdayız. Şirketin Kurucu Ortakları arasında yer alan Osman Mücteba Bişkinler, şirketle ilgili hem sizlerin hem de bizlerin merak ettiği soruları yanıtladı.
Galeri: Yerli Otomobil Üreticisi Amperino
Osman Mücteba Bişkinler: OMB
InsideEVs Türkiye: IE
IE: Amperino olarak son aldığınız yatırımla birlikte oldukça fazla konuşulmaya başlandınız. Her ne kadar birçok kişi sizi yeni tanısa da Amperino'nun aslında uzun bir emek sonrasında karşımıza çıktığını söyleyebiliriz. Peki, Amperino hayatına nasıl ve ne zaman başladı? Hikayenizden bahsedebilir misiniz?
OMB: Hikaye aslında mobilya ve makine sektöründe faaliyet gösteren 6 farklı firmanın kendi konfor alanlarının dışında daha teknolojik ürünlere yatırım yapmayı planlaması üzerine başlıyor. 2019’da baş gösteren pandemi, süreci hızlandırdı ve projeyi yönetebilecek mühendis arayışlarına girildi.
Daha önce de elektrikli otomobil sektöründe faaliyette bulunan yerli bir firmada kendi alanlarında ekip liderliği yapmış, elektrikli otomobiller ve alt sistemleri hakkında tecrübeli ve kendi otomobilini üretme hayali ile büyümüş, 3 kurucu ortak mühendis tarafından geliştirilebilecek teknolojiler ve altyapı yatırımcılara anlatıldıktan sonra 2020 Ağustos itibari ile şirketin resmi kuruluşu tamamlanıp projeye başlanıldı.

IE: Amperino olarak ilk aracınızı ne zaman piyasaya süreceksiniz? İlerleyen dönemlerde ürün gamınıza yeni modeller de eklemeyi düşünüyor musunuz?
OMB: 2024 yılı itibariyle Cenevre Otomobil fuarında aracın dünya lansmanını yapmayı, 2025 yılı itibari ile de Türkiye satışlarına başlamayı planlıyoruz. Proje sürecinin başından beri hem Avrupa hem de Türkiye tarafından akredite olmuş bir kuruluş ile birlikte aracı E belgesi alabilecek şekilde geliştiriyoruz. 2026 yılı itibari ile de yurtdışına satışlara başlamayı ve kademeli olarak üretim miktarlarında artış hedefliyoruz.
Geliştirdiğimiz ilk model şehir içi bireysel kullanıma uygun, konforlu, klimalı, gerektiğinde çekirdek bir ailenin rahatlıkla sığabileceği bir model olacak. İlk modelin daha düşük menzil ve konfordan oluşan versiyonu da olacak.
Şehir içine yönelik aracımızın ardından, yük taşımaya yönelik, hafif arazi aracı ve fabrikalar içinde yük taşıyacak otonom şasi platformu geliştirmeyi planlıyoruz. Bunların yanında yine şehir içi bireysel kullanım amaçlı yeni modellerimizin tasarım çalışmaları da devam etmekte.
IE: İlk olarak karşımıza çıkacak aracınızın detaylarından bizlere bahsedebilir misiniz?
OMB: Aracımızın boyutlarında başlayacak olursak 3159mm uzunluğa, 1430mm yüksekliğe ve 1500mm genişliğe sahibiz. Kendi klasmanının en hacimli aracı diyebiliriz. Uzunluk olarak Smart Fortwo EQ 453’ten daha uzun, Hyundai i10’dan daha kısa.
Aracımız 3 kişilik; Sürücü ortaya yerleştirilmiş, yolcular ise sürücünün sağına ve soluna gelecek şekilde arkada oturuyorlar. Türkiye ve Avrupa’da araçlar %83 oranına bireysel kullanılıyor. Çoğunlukla bireysel kullanılacak bir araçta, ana kullanıcı bireyin konforunu çok önde tutuyoruz. Ortada oturmanın bir diğer avantajı ise, davlumbaz ve teker boşluklarından ve önde motor olmadığından dolayı sürücüyü çok daha öne konumlandırabiliyoruz. Hem sürücü yol hakimiyeti artmış hem de arkada oturan yolcuların bacak mesafesi Mercedes S serisi bir araçtan daha fazla olmuş oluyor. Bireysel seyahatlerin bu derece yoğun olduğu durumda 1+2 oturma pozisyonun bir diğer avantajı ise kaza durumunda olabildiğince sürücüyü yan çarpışmalarda koruyabilmek.
Motorlara gelecek olursak birbirinden bağımsız hareket eden ve elektronik diferansiyel özelliği olacak iki tane teker içi motor ile arkadan itiş ile hareket sağlıyoruz. Bunun avantajı ise, diferansiyel + şaft ile ağırlık ve verim kaybına yol açmıyor ve arka bagaj bölgesinde motor olmadığı için daha fazla bir depolama alanı sunuyoruz. Rejeneratif fren ile daha fazla enerjiyi tekrar bataryaya depolayabiliyoruz ve ters yöne dönebilecek tekerler ile, şehir içi dar park alanlarına manevra kolaylığı sunmayı planlıyoruz.
Yukarı bahsettiğim, ağırlık merkezi yere yakın olan kaykay şasi platformu, aracın merkezinde oturan sürücü konseptini ve arkadaki teker içi motorları, kilitli diferansiyel özelliği de ekleyip, genç sürücülere de hitap etmeyi planlıyoruz.
Batarya paketi tasarımını, üretimini ve analizlerini kendi bünyemizde yapıyoruz. İlk modelimizde kullanacağımız Batarya paketi Lithium-ion silindirik hücrelerden oluşuyor ve 12kWh enerji yoğunluğuna sahip olacak. Şehir içi kullanımda tam dolu batarya ile 150 kilometre menzile ulaşmayı hedefliyoruz. Batarya paketinin şarj süresi 1 saat olacak. Hem ev tipi prizden hem de 3 faz şebekeden şarj olabilecek. Türkiye de ilk defa kullanılacak olan direkt sıvı soğutmaya sahip ve hücre kutbu başı sigortalama sistemine sahip olacak. Bunun için gerekli olan makine yatırımını yapmış bulunmaktayız. Direk sıvı soğutma teknolojisi sayesinde ileriki süreçte batarya paketinin %20 - %80 şarj süresi 20 dakika seviyesine kadar düşecek. Günlük kullanılacak bir araçta, bir alışveriş veya çay molası süresinde aracınızı doldurmanız anlamına geliyor. Direk sıvı soğutma teknoloji diğer avantajı ise olası kaza sonrası yangın veya patlama durumda hücrelerde meydana gelecek thermal runaway durumunu minimize etmesi, yangının diğer modüllere yayılmasını engellemesi ve parçacık saçılmasını engelleyecek olmasıdır. Direk sıvı soğutma teknolojimiz, endirek sıvı veya klima gazı ile soğutma biçimlerine göre daha eşit oranda pil hücreleri arasında ısı dağılımı sağladığı için pil kapasitesinde diğer teknolojilere göre çok daha uzun kullanım ömür’üne sahip olacak.
Aracımızın yazılımını ve elektronik donanım tasarımını kendi bünyemizde yapıyoruz. Amperino bilgisayar tabanlı bir sisteme sahip olacak. Akıllı telefonunuza uygulama geliştirir gibi, halihazırda ki aracınızın donanımlarını kullanarak aracınızı kişiselleştirebileceksiniz ve internet üzerinden aracınızı güncelleyebileceksiniz. Seri üretimin devam eden süreçlerinde ASIL-D seviyesinde otonom bir araç geliştirmeyi planlıyoruz.
Sürücü önünde ve solunda olmak üzere iki adet 12.3 inç ekrana sahip olacak, bir ekranda araç genel durumu hakkında bilgi alabilecek diğer ekranda ise navigasyon açabileceksiniz.
Aracımızın BIW diyebileceğimiz yapısını Biyo-kompozitten (Keten Elyaf) imal ediyoruz. Karbon fibere kıyasla daha hafif ve kaza durumunda parçalı kırılma eğiliminde değil. Daha çok akordiyon tipi kırılma yapıyor keskin yüzey oluşturmuyor. Bu da kazalarda araç içerisindeki insanları aracın kendi parçalarından oluşabilecek hasarlardan koruyor. Ses ve ısı yalıtımı ise karbon fibere kıyasla daha iyi.

IE: Amperino olarak araçlarınız üretimini nerede gerçekleştirmeyi planlıyorsunuz? İlerleyen dönemlerde büyük bir üretim tesisi kurma gibi bir planınız var mı?
OMB: Seri üretim için birden fazla alternatif üzerinde duruyoruz. Bursa lokasyonu , Kocaeli, İstanbul ve İzmir gibi otomotiv sanayisinin gelişmiş şehirlere yakın olması ve ulaşım ağı açısından daha avantajlı olarak önümüzde duruyor.
Önümüzde ki süreçte yıllık 40.000 adete ulaşabilecek bir üretim tesisi kurma hedefimiz bulunuyor.
IE: Bir diğer önemli konu da aracın parçaları. Amperino olarak aracınız batarya ve motor gibi önemli parçalarının tedarikini nereden sağlayacaksınız?
OMB: Batarya paketi tasarımını, üretimini ve analizlerini kendi bünyemizde yapıyoruz. Batarya paketini oluşturan Pil hücreleri ilk başta yurtdışı kaynaktan tedarik etmeyi, ileriki süreçte ise yerli silindirik hücre üreten bir firmadan tedarik etmeyi planlıyoruz.
Motor ve motor sürücüsünü için yine yerli firmalarla çalışıyoruz. Prototip araçlarda kullandığımız motorlar teker başına yaklaşık 130nm tork verebiliyor, total sistem torku ise 260nm değerine ulaşacak. Ufak ve hafif bir şehir içi araç için atik bir kullanım sunacağını düşünüyoruz.
IE: Dünyanın birçok bölgesinde elektrikli otomobillerle ilgili teşvikler sunuluyor. Sizce ülkemizde de ilerleyen günlerde elektrikli araçlarla ilgili herhangi bir teşvik sunulacak mı?
OMB: Bu konuyla alakalı aldığımız herhangi bir duyum yok ancak dünyanın farklı ülkelerinde elektrikliye dönüşümün daha kolay olabilmesi için devletlerin teşvik paketleri açıklanıyor. Bizim ülkemizde de bu teşviklerin artması ümidindeyiz. Amperino gibi birçok firmanın elektrikli araçlarla ilgili çalışmaları olduğunu biliyoruz. Bu teşvikler arttıkça hem firma sayımız artacaktır hem de daha kaliteli ve dünyaya ihraç edebileceğimiz ürünlerimizin artacağı düşüncesindeyiz.
Dünyada şehir içi ulaşıma yönelik L sınıfı araçların kullanımı gün geçtikçe artıyor. İngiltere gibi bazı ülkeler ise kendi iç piyasasında kullanılacak araçlar için batarya yüksüz ağırlığı 450kg ağırlık limitinden 550kg ağırlık limitine yükselttiler. Ülkemizde L sınıfı otomobillerin gelişmesi, Klima, ABS ve airbag gibi güvenlik ve konfor unsurlarının yerleştirilebilmesi için ülkemizde de ağırlık limitinin bir miktar yükseltilmesi daha fazla oyuncunun girmesini ve yeni yeni gelişen sektörde söz sahibi olabilecek oyuncuların çıkmasına yol açabileceğini düşünüyoruz. Mustafa Varank Bey ile görüşmemizde de bu konuyu dile getirdik, üzerine çalışacaklarını belirttiler.
IE: İlerleyen dönemlerde Amperino olarak sizlere dünyanın farklı bölgelerinde de görecek miyiz?
OMB: 2026 yılı itibari ile Avrupa başta olmak üzere yurtdışı satışlarına başlamayı planlıyoruz.
Bu keyifli röportajımız burada sona eriyor. Röportaj kapsamında Osman Mücteba Bişkinler'e ve Amperino'ya teklifimizi kabul ederek sorularımızı sormamıza imkan verdikleri için çok teşekkür ediyoruz.